Tekirdağ Orman İşletme Müdürlüğü sınırlarında ön plana çıkan ekosistem hizmet kategorileri; başta kültürel ekosistem hizmetleri (rekreasyon alanları, trekking, yamaç paraşütü, Naip Kalesi ve Bahçeköy Şelalesi gibi turistik yerler) olmak üzere ;tedarik hizmetleri (bal ormanları, odun üretimi, ceviz, ıhlamur ve mantar gibi ekonomik fayda sağlayan ürünler), düzenleyici hizmetler (Naip Deresi ve Küçükkoca Deresi gibi önemli su kaynakları, karbon tutma potansiyeli, erozyon ve sel önleme) ve destekleyici hizmetler (zengin biyolojik çeşitlilik, karaca ve burunlu engerek gibi türlerin varlığı) olarak sıralanabilir.
Yaban Yaşamı: Domuz, Karaca, Tilki, Çakal, Kurt, Tavşan
Kültürel Ekosistem Hizmetleri: Rekreasyon
Tedarik Hizmetleri: Bal ormanları, Odun üretimi, Odun Dışı Orman Ürünleri
Düzenleyici Hizmetler: Su kaynakları yönetimi, Karbon tutma potansiyeli, Erozyon ve sel önleme
Destekleyici Hizmetler: Habitat Sağlama
Kırılgan Orman Ekosistem Hizmet Alanları:
Tekirdağ ilinde yer alan Kuştepe, Ganoşlar ve Tekirdağ Orman İşletme Şeflikleri; Marmara Denizi kıyısındaki ormanlık alanların, yüksek verimliliğe sahip tarım arazileriyle sınırlaştığı geçiş bölgelerinde konumlanmaktadır. Bu alanlar, ayçiçeği ve buğday gibi geniş ölçekli tarla tarımının yoğun yapıldığı; ayrıca bağcılık ve meyveciliğin de yaygın olduğu bir tarımsal matrise gömülüdür. Bu üretim baskısı karşısında orman ekosistemleri sınır kaybına uğramakta; orman açmaları, tarla genişletmeleri ve tarımsal atıkların kontrolsüz bırakılması gibi uygulamalar, habitat bütünlüğünü zayıflatmaktadır.
Yoğun kimyasal girdi kullanımı ise toprağın yapısını ve yer altı su kaynaklarının kalitesini olumsuz etkileyerek, ormanların bitki örtüsü kompozisyonunu değiştirmekte ve doğal yenilenme süreçlerini sekteye uğratmaktadır. Tarım–orman etkileşiminde gözlenen bu kırılgan yapı, yalnızca biyolojik çeşitliliğin korunması açısından değil; aynı zamanda ormanların karbon tutma kapasitesi ve iklimle ilişkili ekosistem hizmetleri açısından da kritik önemdedir.
İklim değişikliği ise bu kırılganlığı daha da artırmaktadır. Mevcut projeksiyonlara göre, 2070–2100 yılları arasında bölgede ortalama sıcaklığın 3,4 °C artması; yıllık yağış miktarının ise 30–40 mm azalması beklenmektedir. Bu değişiklikler, su rejimi üzerinde doğrudan etkili olacak; özellikle saplı meşe (Quercus robur) ve gürgen (Carpinus betulus) gibi türlerin, özellikle düşük rakımlı bölgelerde ciddi düzeyde etkilenmesi öngörülmektedir.