Kanlıca İşletme Müdürlüğü sınırlarında rekreasyon ve hidrolojik hizmetler öne çıkmaktadır; Riva Deresi İstanbul’un en önemli su kaynaklarından biri olarak kritik öneme sahiptir ve çevresindeki tarım alanları ile köylerin sulama ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Rekreasyonel hizmetler açısından Adalar, Büyükada ekoturizm rotaları ve Alemdağ Reşadiye Mesire Yeri çevresindeki yürüyüş rotalarıyla dikkat çekerken, piknik alanları ve sportif balıkçılık gibi aktiviteler bölgenin cazibesini artırmaktadır. Riva sahil çamlarından elde edilen reçine ve defne gibi odun dışı orman ürünleri ticari olarak değerlendirilmektedir.
Yaban Yaşamı: Geyik, Domuz, Çakal, Tilki, Kızıl geyik, Porsuk, Sincap
Düzenleyici Hizmetler: Su Temini
Kültürel Hizmetler: Rekreasyon
Tedarik Hizmetleri: Odun dışı orman ürünleri
Kırılgan Orman Ekosistem Hizmet Alanları
1. Beykoz Ormanları ve Rekreasyon Baskısı (Beykoz Orman İşletme Şefliği)
İstanbul Boğazı’nın Anadolu Yakası’nda yer alan Beykoz Orman İşletme Şefliği, kent merkezine olan yakınlığı, ulaşım kolaylığı ve peyzaj çeşitliliği nedeniyle yıl boyunca yüksek rekreasyonel baskı altındadır. Korular, dere yatakları ve vadilerle zenginleşen bu alan, bireysel ve toplu etkinlikler için sıklıkla tercih edilmekte; bu da taşıma kapasitesini aşan ziyaretçi yüküne yol açmaktadır. Kontrollü piknik alanlarının yetersizliği, ateş yakma, çöp bırakma ve doğa içi araç kullanımı gibi faaliyetler, habitat bütünlüğünü bozmakta ve yangın riskini artırmaktadır.
Aynı zamanda Beykoz çevresinde hızla yayılan kırsal yerleşim ve yazlık konutlar, orman alanlarının sınırlarını zorlamakta; doğa koruma ve kullanım dengesi her geçen gün daha kırılgan hâle gelmektedir.
İklim değişikliği bu durumu daha da kritik hâle getirmektedir. 2070–2100 döneminde bölgede ortalama sıcaklığın 3,2 °C artması; yağışların ise 15–20 mm azalması beklenmektedir. Bu değişimler, hem su rejimi hem de orman ekosistemleri üzerinde etkili olacak; Macar meşesi, kestane ve gürgen gibi türlerin bu koşullardan ciddi biçimde etkilenmesi öngörülmektedir.
2. Ömerli Barajı Havzası (Kervansaray, Akfırat, Ömerli, Sultanbeyli Orman İşletme Şeflikleri)
İstanbul’un Anadolu Yakası’nda yer alan bu şeflikler, Ömerli Barajı’nı çevreleyerek şehrin en büyük içme suyu rezervlerinden birini destekleyen yoğun orman örtüsüne ev sahipliği yapmaktadır. Bölge hem su üretim kapasitesi hem de doğal orman yapısı bakımından kritik önemdedir. Ancak özellikle Sultanbeyli çevresindeki orman sınırına dayanan yapılaşmalar, yüzey geçirgenliğini azaltmakta; bu da kirleticilerin suya ulaşmasını kolaylaştırmaktadır.
Su toplama havzalarının filtreleme kapasitesinin düşmesi, barajların uzun vadeli işlevselliğini tehdit etmektedir. Alanın kırılganlığı, arazi kullanım dönüşümleri ve antropojenik etkilerle artmaktadır.
İklim projeksiyonlarına göre, 2070–2100 döneminde ortalama sıcaklıkların 3,4 °C artması, yağışın ise 20–30 mm azalması öngörülmektedir. Bu değişimlerin, gürgen gibi türler üzerinde doğrudan etkili olması beklenmektedir.
3. Elmalı Barajı ve Kent İçi Havza Alanı (Kanlıca Orman İşletme Şefliği)
Elmalı Barajı’nı çevreleyen Kanlıca Orman İşletme Şefliği, İstanbul’un nadir kent içi havza alanlarından birini barındırmaktadır. Şile–Taşdelen ve Beykoz–Kanlıca arasında uzanan bu bölge, kente yakınlığı nedeniyle yoğun antropojenik baskı altındadır. Eski köy yerleşimlerinin genişlemesi, yazlık konut baskısı ve gelişen ulaşım ağı; orman alanlarının geçirgenliğini düşürmekte ve barajın hem doluluk hem de su kalitesi açısından tehdit oluşturmasına neden olmaktadır.
Ormanların bu doğal su rejimini destekleyici rolü zayıfladıkça, yüzey akışları ve sediment taşınımı artmakta; bu da barajın uzun vadeli sürdürülebilirliğini riske sokmaktadır.
2070–2100 projeksiyonlarına göre, sıcaklıkların 3,3 °C artması; yağışın 15–25 mm azalması beklenmektedir. Bu koşullar altında Macar meşesi gibi türlerin hassasiyetinin artacağı öngörülmektedir.